G.199/1 واعظان كاین جلوه در محراب و منبر میكنند / چون به خلوت میروند آن كار دیگر میكنند
G.199/2 مشكلی دارم ز دانشمند مجلس بازپرس / توبه فرمایان چرا خود توبه كمتر میكنند
G.199/3 گوییا باور نمیدارند روز داوری / كاین همه قلب و دغل در كار داور میكنند
G.199/4 یا رب این نودولتان را با خر خودشان نشان / كاین همه ناز از غلام ترك و استر میكنند
G.199/5 ای گدای خانقه برجه كه در دیر مغان / میدهند آبی كه دلها را توانگر میكنند
G.199/6 حسن بیپایان او چندان كه عاشق میكشد / زمره دیگر به عشق از غیب سر بر میكنند
G.199/7 بر در میخانه عشق ای ملك تسبیح گوی / كاندر آن جا طینت آدم مخمر میكنند
G.199/8 صبحدم از عرش میآمد خروشی عقل گفت / قدسیان گویی كه شعر حافظ از بر میكنند
CXI
Zahitler mihrapta, minberde bu çeşit cilvelenip dururlar, ama halvete girdiler mi o bildiğin başka işe koyulurlar.
Bir müşkülüm var; şunu meclisin âliminden bir soruver: Halka “tövbe edin” diye emredip duranlar, neden tövbeye pek yanaşmazlar?
Sanki kıyamet gününe inanmazlar da Tanrı işinde bu hilelerde, bu düzenlerde bulunurlar.
** Harabat pirine kul olayım... dervişleri hiçbir şeye niyaz etmezler ve bu yüzden hazinenin başına bile toprak saçarlar.
* Yarabbi, bu sonradan görme zenginleri yoksul et de yine kendi eşeklerine kendileri seyis olsunlar! Çünkü ak köleyi seyis olarak kullandıklarından naz ü edaya kalkışıyorlar!
Ey melek, aşk meyhanesinin kapısında dur da Tanrı'yı tespih et. Çünkü adamın hamurunu orada yoğururlar!
Onun sonu olmayan güzelliği, bunca âşık öldürdüğü halde gayb âleminden yine bir zümre baş gösterir!
Ey hanekah yoksulu sıçra, hanekahtan çık... muğların ibadet yurdunda insana öyle bir su verirler ki, gönüller zenginleşir.
Seher çağı arştan bir coşkunluktur koptu. Akıl dedi ki: Galiba melekler Hafız'ın şiirini ezberliyorlar.
Zahidan kin cilve der mihrab u minber mikunend
Çun be halvet mirevend an kar-ı diger mikunend
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder