Gazel 014 - گفتم ای سلطان خوبان رحم کن بر اين غريب

 G.14/1  گفتم ای سلطان خوبان رحم كن بر این غریب / گفت در دنبال دل ره گم كند مسكین غریب

G.14/2  گفتمش مگذر زمانی گفت معذورم بدار / خانه پروردی چه تاب آرد غم چندین غریب

G.14/3  خفته بر سنجاب شاهی نازنینی را چه غم / گر ز خار و خاره سازد بستر و بالین غریب

G.14/4  ای كه در زنجیر زلفت جای چندین آشناست / خوش فتاد آن خال مشكین بر رخ رنگین غریب

G.14/5  می‌نماید عكس می در رنگ روی مه وشت / همچو برگ ارغوان بر صفحه نسرین غریب

G.14/6  بس غریب افتاده است آن مور خط گرد رخت / گر چه نبود در نگارستان خط مشكین غریب

G.14/7  گفتم ای شام غریبان طره شبرنگ تو / در سحرگاهان حذر كن چون بنالد این غریب

G.14/8  گفت حافظ آشنایان در مقام حیرتند / دور نبود گر نشیند خسته و مسكین غریب


XIII

Sevgiliye dedim ki: Ey güzeller padişahı, bu garibe acı. Dedi ki: Yoksul garip, gönül havasına uyar, gönül peşine düşerse, yolunu azıtır gider.

Bir an olsun dur, geçip gitme, dedim. Evde yetişen, yabancılarla düşüp kalkmayan bir kişi bu kadar garibin derdine nasıl takat getirebilir, dedi.

Garip, dikeni döşek edinir, taşı yastık yaparmış. Padişahın üstünde yattığı sincap kürküne yan gelmiş, uyumuş olan bir nazeninin umurunda mı?

Ey zincire benzeyen saçları, bunca aşina âşıkın mekânı olan sevgili, kızıl yanağına öyle misk gibi simsiyah ve eşsiz ben ne de güzel yaraşmış. 

Sevgili, ay gibi yüzünde şarabın aksi, ağustos gülü üzerinde erguvan yaprağının eşsiz güzelliği gibi görünmekte.

Nigâristanda misk gibi nakışlara şaşılmazsa da senin yanağının etrafında o karınca gibi ince nakışlar pek şaşılacak bir güzellikte!

Alnına dökülen ve gece renginde olan saçları garipler akşamı dilber! Bu garip, seher çağlarında ağlayıp inlerse; bu ağlayıştan, bu inleyişten çekin, dedim.

Dedi ki: Hafız, aşinalar bile hayret makamındayken senin gibi garibin hasta ve miskin bir hale düşmesinden daha tabii ne olabilir?


Guftem ey sultan-ı huban rahm kun ber in garib 

Guft der dunbal-i dil reh gum kuned miskin garib

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder