Gazel 026 - زلف آشفته و خوی کرده و خندان لب و مست

 G.26/1  زلف آشفته و خوی كرده و خندان لب و مست / پیرهن چاك و غزل خوان و صراحی در دست

G.26/2  نرگسش عربده جوی و لبش افسوس كنان / نیم شب دوش به بالین من آمد بنشست

G.26/3  سر فرا گوش من آورد به آواز حزین / گفت ای عاشق دیرینه من خوابت هست

G.26/4  عاشقی را كه چنین باده شبگیر دهند / كافر عشق بود گر نشود باده پرست

G.26/5  برو ای زاهد و بر دردكشان خرده مگیر / كه ندادند جز این تحفه به ما روز الست

G.26/6  آن چه او ریخت به پیمانه ما نوشیدیم / اگر از خمر بهشت است وگر باده مست

G.26/7  خنده جام می و زلف گره گیر نگار / ای بسا توبه كه چون توبه حافظ بشكست


XLVIII

Saçları dağınık, terlemiş, gülümsüyor, sarhoş... gömleği açık, gazel okumakta, elinde bir sürahi.

Nergis gözü kavga arıyor, dudaklarından teessüfler dökülmekte. Dün gece tam gece yarısında yastığımın başucuna gelip oturdu.

Kulağıma eğildi de hüzünlü bir sesle; ey eski âşıkım, uykun mu var, dedi.

Bir arife böyle bir gece şarabı sunulur da artık şaraba tapmazsa, aşk kâfiri olur. 

Yürü be zahit, tortulu şarap içenleri kınayıp durma. Bize Elest günü bundan başka bir armağan vermediler ki...

Kadehimize ne döktüyse içtik. İster helal cennet şarabı olsun, ister haram şarap!

Şarap kadehinin gülümsemesiyle sevgilinin büklüm büklüm saçları, Hafız'ın tövbesi gibi nice tövbeler bozdu.


Zulf aşufte vu hoy-kerde vu handan-leb u mest 

Pirehen çak-u gazel-han-u surahi derdest

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder