Dilem cuz mihr-i meh-ruyan tariki ber-nemigired
Zi her der midehem pendeş ve liykin der-nemigired
G.149/1 دلم جز مهر مه رویان طریقی بر نمیگیرد / ز هر در میدهم پندش ولیكن در نمیگیرد
G.149/2 خدا را ای نصیحتگو حدیث ساغر و می گو / كه نقشی در خیال ما از این خوشتر نمیگیرد
G.149/3 بیا ای ساقی گلرخ بیاور باده رنگین / كه فكری در درون ما از این بهتر نمیگیرد
G.149/4 صراحی میكشم پنهان و مردم دفتر انگارند / عجب گر آتش این زرق در دفتر نمیگیرد
G.149/5 من این دلق مرقع را بخواهم سوختن روزی / كه پیر می فروشانش به جامی بر نمیگیرد
G.149/6 از آن رو هست یاران را صفاها با می لعلش / كه غیر از راستی نقشی در آن جوهر نمیگیرد
G.149/7 سر و چشمی چنین دلكش تو گویی چشم از او بردوز / برو كاین وعظ بیمعنی مرا در سر نمیگیرد
G.149/8 نصیحتگوی رندان را كه با حكم قضا جنگ است / دلش بس تنگ میبینم مگر ساغر نمیگیرد
G.149/9 میان گریه میخندم كه چون شمع اندر این مجلس / زبان آتشینم هست لیكن در نمیگیرد
G.149/10 چه خوش صید دلم كردی بنازم چشم مستت را / كه كس مرغان وحشی را از این خوشتر نمیگیرد
G.149/11 سخن در احتیاج ما و استغنای معشوق است / چه سود افسونگری ای دل كه در دلبر نمیگیرد
G.149/12 من آن آیینه را روزی به دست آرم سكندروار / اگر میگیرد این آتش زمانی ور نمیگیرد
G.149/13 خدا را رحمی ای منعم كه درویش سر كویت / دری دیگر نمیداند رهی دیگر نمیگیرد
G.149/14 بدین شعر تر شیرین ز شاهنشه عجب دارم / كه سر تا پای حافظ را چرا در زر نمیگیرد
- Gönlüm güneş yüzlü güzellerin sevgisinden başka bir şey kabul etmiyor. Her yoldan nasihat veriyorum; ama nafile, tesiri yok!
- Ey öğütçü, Tanrı hakkı için kadehten, şaraptan bahset. Hayalimize bundan daha güzel bir nakış gelmiyor ki!
- * Gül yüzlü saki, gel... şu kızıl şarabı sun. Gönlümüzde bundan daha iyi bir fikir yok!
- Şarap sürahisini gizlice taşıyorum, halk kitap sanıyor. Bu riya ateşi defteri, kitabı yakmazsa, şaşarım doğrusu!
- Bu şaraba bulanmış yamalı hırkayı bir gün yakacağım ya... şarap satanların piri bu hırkaya bir kadeh şarap bile vermiyor!
- Dostlar lal renkli şaraba benzeyen dudağından sefa bulmakta. Çünkü o cevher doğruluktan başka bir nakış kabul etmemekte.
- * Bu kadar güzel bir yüz, bu kadar güzel bir göz... sonra da ona bakma, gözünü yum diyorsun ha? Hadi be vaiz, mânasız vaaz bizim kafamıza girmez.
- Rintlere nasihat eden ve Tanrı'nın takdiriyle savaşan öğütçünün gönlünü pek dar, pek sıkıntılı görmekteyim; zavallının galiba şarap kadehi yok.
- Bu mecliste mum gibi ağlarken gülmekteyim... ateş gibi bir dilim var, ama sözüm geçmiyor ki!
- Bir gün İskender gibi şarap kadehi aynasını elime alayım da isterse bu ateş bir zaman beni yaksın, sarhoş etsin... isterse yakmasın, ayık kalayım... ne olursa olsun!
- Sarhoş gözlerine kurban olayım, gönlümü ne güzel de avladı. Hiç kimse vahşi kuşları bundan daha iyi bir tarzda avlayamaz.
- Söz, bizim ihtiyacımızla sevgilinin istiğnasında. Gönül, sihirbazlık neye yarar sevgiliye tesir etmedikten sonra!
- Devletli, Tanrı hakkı için kapından başka bir kapı, yolundan başka bir yol bilmeyen yoksuluna merhamet et!
- Padişahlar padişahına şaşıyorum; bu kadar güzel ve tatlı şiir söylediği halde Hafız'ı neden baştan ayağa kadar altınlara gark etmiyor?
[CCVII]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder