G.183/1 دوش وقت سحر از غصه نجاتم دادند / واندر آن ظلمت شب آب حیاتم دادند
G.183/2 بیخود از شعشعه پرتو ذاتم كردند / باده از جام تجلی صفاتم دادند
G.183/3 چه مبارك سحری بود و چه فرخنده شبی / آن شب قدر كه این تازه براتم دادند
G.183/4 بعد از این روی من و آینه وصف جمال / كه در آن جا خبر از جلوه ذاتم دادند
G.183/5 من اگر كامروا گشتم و خوشدل چه عجب / مستحق بودم و اینها به زكاتم دادند
G.183/6 هاتف آن روز به من مژده این دولت داد / كه بدان جور و جفا صبر و ثباتم دادند
G.183/7 این همه شهد و شكر كز سخنم میریزد / اجر صبریست كز آن شاخ نباتم دادند
G.183/8 همت حافظ و انفاس سحرخیزان بود / كه ز بند غم ایام نجاتم دادند
CXXIII
Dün gece seher çağı beni gamdan kurtardılar. O gece karanlığında bana abıhayat sundular.
Zat ziyasının parıltısıyla kendimden geçtim, bana Sıfat tecellisinden şarap verdiler.
Ne mübarek seherdi o seher... ne kutlu bir geceydi o kadir gecesi. O gece bana bu yepyeni beratı ihsan ettiler.
Bundan böyle yüzümü sevgilinin güzelliği aynasından ayırmam. Çünkü bana sevgilinin Zat cilvesi, o aynada göründü.
Muradım olduysa, gönlüm neşelendiyse; şaşılacak ne var? Ben zaten bunlara müstahaktım; bunları bana zekât olarak verdiler.
O cevre, cefaya sabır ve sebat etme kabiliyetini verdikleri gün, hâtif bana bu devletin de müjdesini vermişti.
* Sözlerimden damlayan bütün bu ballar, şekerler yok mu? Sabrıma karşılık olarak verdikleri kamış kalemindendir hep.
Zamanenin gam bağlarından beni kurtardılar ya, bu kurtuluş, Hafız'ın himmetiyle ve seher çağlarında uyanık bulunanların nefeslerinin feyziyledir.
Duş vakt-i seher ez gussa necatem dadend
Vanderan zulmet-i şeb ab-ı heyatem dadend
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder