G.215/1 به كوی میكده یا رب سحر چه مشغله بود / كه جوش شاهد و ساقی و شمع و مشعله بود
G.215/2 حدیث عشق كه از حرف و صوت مستغنیست / به ناله دف و نی در خروش و ولوله بود
G.215/3 مباحثی كه در آن مجلس جنون میرفت / ورای مدرسه و قال و قیل مسئله بود
G.215/4 دل از كرشمه ساقی به شكر بود ولی / ز نامساعدی بختش اندكی گله بود
G.215/5 قیاس كردم و آن چشم جادوانه مست / هزار ساحر چون سامریش در گله بود
G.215/6 بگفتمش به لبم بوسهای حوالت كن / به خنده گفت كی ات با من این معامله بود
G.215/7 ز اخترم نظری سعد در ره است كه دوش / میان ماه و رخ یار من مقابله بود
G.215/8 دهان یار كه درمان درد حافظ داشت / فغان كه وقت مروت چه تنگ حوصله بود
CXXXIII
Yarabbi seher çağı meyhane mahallesinde ne kargaşalık vardı acaba? Dilber ve saki gelmiş; mum, meşale yanmış, hepsi birbirine girmişti!
Harfe, sese sığmayan... sözle, sesle anlatılamayan aşk; tef ve ney feryadıyla coşmuş, feryat ediyordu.
O divanelik meclisinde geçen bahisler medreseden de hariçti, medresedeki mesele ve kıyl ü kaalden de!
Gönül, sakinin naz ve işvesine razıydı, şükrediyordu; fakat talihsizliğimden biraz şikâyetim vardı.
Şöyle bir mukayesede bulundum, o sihirbaz sarhoş gözün sürüsünde Samirî gibi binlerce sihirbaz vardı.
Dedim ki: Beni dudağına havale et, bir öpücük versin. Güldü de dedi ki: Benimle nerden böyle bir muamelen var?
Talihim kutlu ve yaver. Dün gece ayla sevgilinin yüzü karşı karşıyaydı.
Sevgilinin ağzı, Hafız'ın derdine derman; ama feryat, feryat... mürüvvet zamanında ne kadar da daralıyor!
Be kuy-ı meykede ya Rab seher çi meşgale bud
Ki cuş-ı şahed-u sakiy-yu şem'-u meş'ale bud
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder