Gazel 284 - هاتفی از گوشه ميخانه دوش

 G.284/1  هاتفی از گوشه میخانه دوش / گفت ببخشند گنه می بنوش

G.284/2  لطف الهی بكند كار خویش / مژده رحمت برساند سروش

G.284/3  این خرد خام به میخانه بر / تا می لعل آوردش خون به جوش

G.284/4  گر چه وصالش نه به كوشش دهند / هر قدر ای دل كه توانی بكوش

G.284/5  لطف خدا بیشتر از جرم ماست / نكته سربسته چه دانی خموش

G.284/6  گوش من و حلقه گیسوی یار / روی من و خاك در می فروش

G.284/7  رندی حافظ نه گناهیست صعب / با كرم پادشه عیب پوش

G.284/8  داور دین شاه شجاع آن كه كرد / روح قدس حلقه امرش به گوش

G.284/9  ای ملك العرش مرادش بده / و از خطر چشم بدش دار گوش


CCLXXXV

Dün gece meyhane bucağından bir hatif seslendi, dedi ki: Günahı bağışlarlar, şarap içmeye bak.

Tanrı'nın lütfu, işini işler durur. Melek de rahmet müjdesini getirdi zaten.

Tanrı'nın affı, suçumuzdan fazla. Sen gizli sırrı ne bilirsin? Sus!

Bu ham aklı meyhaneye götür de lal renkli şarap biraz kanını kaynatsın, coştursun!

Sevgilinin vuslatını çalışmayla vermezler; doğru... doğru ama, gönül sen yine elinden geldiği kadar çalış, çabala!

Kulağımda sevgilinin saçlarının halkası, yüzüm de meyhanecinin kapısındaki toprakta... işte hep bu böyle!

Hafız'ın rintliği, ayıpları örten padişahın keremine nispetle o kadar güç, o kadar büyük ve o kadar affedilmez bir suç değil.

Din padişahı Şah Şuca öyle bir padişah ki, Ruhulkudüs bile emrini kulağına halka etmiştir.

Ey arş padişahı Tanrı, sen onun muradını ver, kem gözden sakla, gözet!


Hatifi ez guşe-i meyhane duş 

Guft bibahşend guneh mey binuş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder