G.289/1 مجمع خوبی و لطف است عذار چو مهش / لیكنش مهر و وفا نیست خدایا بدهش
G.289/2 دلبرم شاهد و طفل است و به بازی روزی / بكشد زارم و در شرع نباشد گنهش
G.289/3 من همان به كه از او نیك نگه دارم دل / كه بد و نیك ندیدهست و ندارد نگهش
G.289/4 بوی شیر از لب همچون شكرش میآید / گر چه خون میچكد از شیوه چشم سیهش
G.289/5 چارده ساله بتی چابك شیرین دارم / كه به جان حلقه به گوش است مه چاردهش
G.289/6 از پی آن گل نورسته دل ما یا رب / خود كجا شد كه ندیدیم در این چند گهش
G.289/7 یار دلدار من ار قلب بدین سان شكند / ببرد زود به جانداری خود پادشهش
G.289/8 جان به شكرانه كنم صرف گر آن دانه در / صدف سینه حافظ بود آرامگهش
CCLXXV
Ay gibi yüzünde bütün güzellikler, letafetler. Yalnız merhameti, vefası yok. Sen bunları da ver Yarabbi!
Sevgilim güzel ve çocuk. Oynarken beni öldürürse, şeriatta günahı da olmaz.
İyisi mi gönlümü ona tamamıyla vermeyeyim. Çünkü iyiyi, kötüyü görmemiş; onu da hor tutar, görüp gözetmez.
Siyah gözlerinden kanlar damlıyor, ama şeker gibi dudaklarından süt kokusu gelmekte; ağzı süt kokmakta.
On dört yaşında şuh ve şirin bir güzelim var. Ayın on dördü bile ona kulağı küpeli bir köle!
O yeni yetişmiş gülün ardına düşüp nerelere gitti Yarabbi? Nice demdir gönlümüzü göremiyoruz.
* Gönlümü alan sevgilim böyle kalp kırıp durursa, padişah pek yakında onu cellatlığına tayin eder!
O inci, Hafız'ın sedef göğsüne düşer, orada karar kılarsa; canımı şükrane olarak sarf ederim!
Mecma'-i hubi vu lutfest 'izar-ı çu meheş
Leykineş mihr u vefa nist Hudaya bidiheş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder