Gazel 312 - بشری اذ السلامه حلت بذی سلم

 G.312/1  بُشری اِذِ السّلامةُ حَلَّت بِذی سَلَم / للهِ حمدُ مُعتَرِفٍ غایةَ النِّعَم

G.312/2  آن خوش خبر كجاست كه این فتح مژده داد / تا جان فشانمش چو زر و سیم در قدم

G.312/3  از بازگشت شاه در این طرفه منزل است / آهنگ خصم او به سراپردۀ عدم

G.312/4  پیمان شكن هرآینه گردد شكسته حال / انَّ العُهودَ عِندَ مَلیكِ النُّهی ذِمَم

G.312/5  می‌جست از سحاب امل رحمتی ولی / جز دیده‌اش معاینه بیرون نداد نم

G.312/6  در نیل غم فتاد سپهرش به طنز گفت / الآنَ قَد نَدِمتَ و ما یَنفَعُ النَّدَم

G.312/7  ساقی چو یار مه رخ و از اهل راز بود / حافظ بخورد باده و شیخ و فقیه هم


CCCXLVIII

Bize müjdeler olsun; selamet Ziselem'e gelip kondu. Büyük nimetleri itiraf eden, Tanrı'ya hamd eder; hamd olsun.

Nerde bu fethi muştulayan muştucu? Ayaklarına altın, gümüş gibi canımı saçayım!

Padişahın geriye dönmesiyle şu acayip zaman gelip çattı. Artık düşman yokluk diyarı harimine hareket etti!

Ahdini bozan, mutlaka günün birinde perişan olur. Çünkü ahitler akıl ve kemal sahiplerine borçtur.

Düşman ümit bulutundan bir rahmet umardı; ama yalnız ağladı, gözyaşlarından başka aşikâr bir yağmur zuhur etmedi.

Düşman, Firavun gibi gam Nil'ine düştü. Felek de onu kınadı da dedi ki: Şimdi nadim oldun, ama nedametin faydası yok gayrı!

* Saki, ay yüzlü bir güzel, sırra mahrem bir hemdemdi... Hafız da şarap içti, şeyh de, fakih de!


Buşra izi's-selameti hallet bi-zî Sellem

Lillahi hamde mu'terifin gayete'n-ni'am

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder