G.394/1 ای روی ماه منظر تو نوبهار حسن / خال و خط تو مركز حسن و مدار حسن
G.394/2 در چشم پرخمار تو پنهان فسون سحر / در زلف بیقرار تو پیدا قرار حسن
G.394/3 ماهی نتافت همچو تو از برج نیكویی / سروی نخاست چون قدت از جویبار حسن
G.394/4 خرم شد از ملاحت تو عهد دلبری / فرخ شد از لطافت تو روزگار حسن
G.394/5 از دام زلف و دانه خال تو در جهان / یك مرغ دل نماند نگشته شكار حسن
G.394/6 دایم به لطف دایه طبع از میان جان / میپرورد به ناز تو را در كنار حسن
G.394/7 گرد لبت بنفشه از آن تازه و تر است / كآب حیات میخورد از جویبار حسن
G.394/8 حافظ طمع برید كه بیند نظیر تو / دیار نیست جز رخت اندر دیار حسن
CDVII *
Sevgili, ay gibi parlak yüzün, güzellik ilkbaharıdır. Benin güzelliğin merkezi, hattın güzelliğin medarıdır.
Mahmur gözlerinde sihir afsunu gizli... kararsız saçlarında güzellik karar etmede.
Güzellik burcundan senin gibi bir ay doğmadı. Güzellik ırmağının kıyısında boyun gibi bir selvi serpilip yükselmedi.
Gönül alıcılığın hüküm sürdüğü devir, alımınla neşelendi. Güzellik zamanı, güzelliğinle kutlulandı.
Cihanda, saçının tuzağıyla beninin tanesi yüzünden güzelliğe avlanmayan bir tek gönül kuşu bile kalmadı.
Tabiat vadisi seni daima canla, gönülle güzellik kucağında büyütür, naz ü naimle besler, yetiştirir.
Dudağının çevresindeki menekşe, güzellik kaynağından abıhayat içmiştir; bu yüzden de zaten terütazedir.
Hafız, benzerini görmekten ümidini kesti. Güzellik ülkesinde senden başka hiçbir kimse yok!
Ey ruy-ı mah-ı manzar-ı tu nev-bahar-ı husn
Hal u hat-ı tu merkez-i husn u medar-ı husn
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder