Gazel 398 - ای نور چشم من سخنی هست گوش کن

 G.398/1  ای نور چشم من سخنی هست گوش كن / چون ساغرت پر است بنوشان و نوش كن

G.398/2  در راه عشق وسوسه اهرمن بسیست / پیش آی و گوش دل به پیام سروش كن

G.398/3  برگ نوا تبه شد و ساز طرب نماند / ای چنگ ناله بركش و ای دف خروش كن

G.398/4  تسبیح و خرقه لذت مستی نبخشدت / همت در این عمل طلب از می فروش كن

G.398/5  پیران سخن ز تجربه گویند گفتمت / هان ای پسر كه پیر شوی پند گوش كن

G.398/6  بر هوشمند سلسله ننهاد دست عشق / خواهی كه زلف یار كشی ترك هوش كن

G.398/7  با دوستان مضایقه در عمر و مال نیست / صد جان فدای یار نصیحت نیوش كن

G.398/8  ساقی كه جامت از می صافی تهی مباد / چشم عنایتی به من دردنوش كن

G.398/9  سرمست در قبای زرافشان چو بگذری / یك بوسه نذر حافظ پشمینه پوش كن


CCCXCVII

Gözümün nuru, bir sözüm var, dinle: Kadehin doluysa durma; içir, iç!

Yaşlılar, sözü tecrübelerine dayanırlar da söylerler. İşte ben de söylüyorum: Oğul kendine gel, öğüt dinle, sen de bir gün olur, yaşlanırsın.

Merak etme, aşk akıllı kişiye nasip olmaz, Sevgilinin zülfünü elde etmek istiyorsan, akıldan vazgeç, bırak aklı!

Tespihle hırka sarhoşluk lezzetini vermez sana... bu işte şarap satanın himmetini dinle!

Musiki erbabı perişan oldu, saz ve çalgı kalmadı. Ey çeng feryat et, ey tef coş!

Aşk yolunda Şeytan vesvesesi çoktur. Beri gel de gönül kulağını meleğe ver!

* Dostlara ömrünü, malını bağışlamaktan çekinme, bunlardan ne çıkar ki? Öğüt dinleyen sevgiliye yüzlerce can feda et!

* Saki, kadehin boş kalmasın, hep saf şarapla dolsun... bu tortulu şarabı içene de inayet gözüyle bir bak!

Altınlarla dokunmuş elbiseler giyerek sarhoşça geçip giderken, şu yün hırkaya bürünmüş olan Hafız'a da bir öpücük nezr et!


Ey nur-ı çeşm-i men suhani hest guş kun 

Çün sagarat purest binuşan u nuş kun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder