Gazel 402 - نکته‌ای دلکش بگويم خال آن مه رو ببين

 G.402/1  نكته‌ای دلكش بگویم خال آن مه رو ببین / عقل و جان را بسته زنجیر آن گیسو ببین

G.402/2  عیب دل كردم كه وحشی وضع و هرجایی مباش / گفت چشم شیرگیر و غنج آن آهو ببین

G.402/3  حلقه زلفش تماشاخانه باد صباست / جان صد صاحب دل آن جا بسته یك مو ببین

G.402/4  عابدان آفتاب از دلبر ما غافلند / ای ملامتگو خدا را رو مبین آن رو ببین

G.402/5  زلف دل دزدش صبا را بند بر گردن نهاد / با هواداران ره رو حیله هندو ببین

G.402/6  این كه من در جست و جوی او ز خود فارغ شدم / كس ندیده‌ست و نبیند مثلش از هر سو ببین

G.402/7  حافظ ار در گوشه محراب می‌نالد رواست / ای نصیحتگو خدا را آن خم ابرو ببین

G.402/8  از مراد شاه منصور ای فلك سر برمتاب / تیزی شمشیر بنگر قوت بازو ببین


CDIII

Sana gönüller alan bir nükte söyleyeyim: O ay yüzlü güzelin benine bak; o zincir gibi saçlara bağlanmış olan aklı, canı gör!

Gönlü ayıpladım da dedim ki: Vahşiye benzeme, sahralara düşme. Dedi ki: O ceylanın, aslanları bile teshir eden gözlerine, işvesine bak da bu sözü sonra söyle!

Saçlarının halkası sabah rüzgârının seyran yeri. Bir bak, gönül sahiplerinin canları, orada bir tek tele bağlanmış!

Güneşe tapanların sevgilimizden haberleri bile yok. Ey bizi kınayan, Allah aşkına git de bir o yüzü seyret!

Gönül çalan saçları, sabah rüzgârının bile boynunu bağladı. O Hintlinin, onu seven yolcuya yaptığı hileye bak hele!

Onu araştıra araştıra kendimden geçtim. Benzerini ne kimse görmüştür, ne de görür; hele bir iyice seyret!

Hafız, mihrap bucağında ağlayıp inlese, yeri var. Ey kınayan, Allah aşkına o mukavves kaslara bak!

Felek, Şah Mansur'un muradından baş kaldırma. Kılıcının keskinliğine bak, kolunun kuvvetini gör!


Nukte-i dil-keş biguyem hal-i an meh-ru bibin 

'Akl u can-ra haste-i zencir-i an giysu bibin

1 yorum:

  1. GÜNEŞE TAPANLARIN SEVGİLİMİZDEN HABERLERİ BİLE YOK. EY BİZİ KINAYAN, ALLAH AŞKINA GİT DE BİR O YÜZÜ SEYRET!

    403. t
    Sana gönüller alan bir nükte söyliyeyim; O ay yüzlü güzelin benine bak; o zincir gibi saçlara bağlanmış olan aklı, canı gör!
    Gönlü ayıpladım da dedim ki: Vahşiye benzeme, sahralara düşme. Dedi ki: O ceylânın, aslanları bile teshir eden gözlerine, işvesine bak da bu sözü sonra söyle!
    Saçlarının halkası sabah rüzgârının seyran yeri. Bir bak, gönül sahiplerinin canlan, orada bir tek tele bağlanmış!
    Güneşe tapanların sevgilimizden haberleri bile yok. Ey bizi kınayan, Allah aşkına git de bir o yüzü seyret!
    Gönül çalan saçları, sabah rüzgârının bile boynunu bağladı. O Hintlinin, onu seven yolcuya yaptığı hiyleye bak hele!
    Onu araştıra araştıra kendimden geçtim. Benzerini ne kimse görmüştür, ne de görür; hele bir iyice seyret!
    Hâfız, mihrap bucağında ağlayıp inlese yeri var. Ey kınayan, Allah aşkına o mukavves kaşlara bak!
    Felek, Şah Mansur’un muradından baş kaldırma. Kılıcının keskinliğine bak, kolunun kuvvetini gör!
    Nukte-i dil-keş bigüyem hâl-i an meh-rü bibin
    'Akl-u canrâ haste-i zencir-i an giysü bibin

    غزل 402‏

    نکته‌ای دلکش بگويم خال آن مه رو ببين
    عقل و جان را بسته زنجير آن گيسو ببين

    عيب دل کردم که وحشی وضع و هرجايی مباش
    گفت چشم شيرگير و غنج آن آهو ببين

    حلقه زلفش تماشاخانه باد صباست
    جان صد صاحب دل آن جا بسته يک مو ببين

    عابدان آفتاب از دلبر ما غافلند
    ای ملامتگو خدا را رو مبين آن رو ببين

    زلف دل دزدش صبا را بند بر گردن نهاد
    با هواداران ره رو حيله هندو ببين

    اين که من در جست و جوی او ز خود فارغ شدم
    کس نديده‌ست و نبيند مثلش از هر سو ببين

    حافظ ار در گوشه محراب می‌نالد رواست
    ای نصيحتگو خدا را آن خم ابرو ببين

    از مراد شاه منصور ای فلک سر برمتاب
    تيزی شمشير بنگر قوت بازو ببين

    YanıtlaSil