G.407/1 مزرع سبز فلك دیدم و داس مه نو / یادم از كشته خویش آمد و هنگام درو
G.407/2 گفتم ای بخت بخفتیدی و خورشید دمید / گفت با این همه از سابقه نومید مشو
G.407/3 گر روی پاك و مجرد چو مسیحا به فلك / از چراغ تو به خورشید رسد صد پرتو
G.407/4 تكیه بر اختر شب دزد مكن كاین عیار / تاج كاووس ببرد و كمر كیخسرو
G.407/5 گوشوار زر و لعل ار چه گران دارد گوش / دور خوبی گذران است نصیحت بشنو
G.407/6 چشم بد دور ز خال تو كه در عرصه حسن / بیدقی راند كه برد از مه و خورشید گرو
G.407/7 آسمان گو مفروش این عظمت كاندر عشق / خرمن مه به جوی خوشه پروین به دو جو
G.407/8 آتش زهد و ریا خرمن دین خواهد سوخت / حافظ این خرقه پشمینه بینداز و برو
CDXVII
Feleğin yemyeşil tarlasıyla hilal orağını gördüğüm zaman hatırıma kendi ektiğim geldi... devşirme zamanını düşündüm!
Uğru gece yıldızına dayanma ki; bu ayyar, Kavus'un tacını da çaldı, Keyhusrev'in kemerini de!
Dedim ki: Ey baht, uyumaktasın. Halbuki gün doğdu. Dedi ki: Bütün bunlarla beraber Tanrı'nın ezeli rahmetinden ümit kesme!
Gök gecesi Mesih gibi pak ve mücerret olarak dünyadan gidersen, çerağından güneşe bile yüzlerce ışık erişir.
De ki: Ey gökyüzü ululuk satma ki, aşk meydanında Ay'ın harmanı bir arpaya, Pervin'in salkımı iki arpaya!
Altın ve lal küpe kulağa ağırlık verirse de, sen yine bu nasihati kulağına küpe et: Fırsatı kaçırma, güzellik çağı geçicidir.
Yanağındaki benden kem göz uzak olsun; güzellik sahasında öyle bir beydak sürdü ki, aydan da mükâfatını aldı, günden de!
Zahitlik ve riya ateşi din harmanını yakacak... Hafız, şu yün hırkayı at da yürü!
Mezra'-i sebz-i felek didem u das-ı meh-i nev
Yadem ez-kişte-i hiş amed u hengam-ı direv
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder