Gazel 410 - ای قبای پادشاهی راست بر بالای تو

 G.410/1  ای قبای پادشاهی راست بر بالای تو / زینت تاج و نگین از گوهر والای تو

G.410/2  آفتاب فتح را هر دم طلوعی می‌دهد / از كلاه خسروی رخسار مه سیمای تو

G.410/3  جلوه گاه طایر اقبال باشد هر كجا / سایه‌اندازد همای چتر گردون سای تو

G.410/4  از رسوم شرع و حكمت با هزاران اختلاف / نكته‌ای هرگز نشد فوت از دل دانای تو

G.410/5  آب حیوانش ز منقار بلاغت می‌چكد / طوطی خوش لهجه یعنی كلك شكرخای تو

G.410/6  گر چه خورشید فلك چشم و چراغ عالم است / روشنایی بخش چشم اوست خاك پای تو

G.410/7  آن چه اسكندر طلب كرد و ندادش روزگار / جرعه‌ای بود از زلال جام جان افزای تو

G.410/8  عرض حاجت در حریم حضرتت محتاج نیست / راز كس مخفی نماند با فروغ رای تو

G.410/9  خسروا پیرانه سر حافظ جوانی می‌كند / بر امید عفو جان بخش گنه فرسای تو


CDXII

Padişahım, padişahlık tam senin hakkın... sultanlık elbisesi, boyuna bosuna göre biçilmiş... padişahlık tacı, senin eşsiz bir inciye benzeyen zatından ziyalanmakta!

Ay gibi yüzün, padişahlık külahından görünerek fütuhat güneşine her an yeni bir tulû bahşetmede.

Gökyüzündeki güneş âlemin gözü ve çerağı, ama onun gözünü ışıklandıran da senin ayağının toprağı!

Feleğe benzeyen Anka, çadırın nereye gölge salarsa, orasını devlet kuşunun cilvegâhı yapar!

Şeriat ve hikmet kaidelerinde binlerce ihtilaf olduğu halde senin bilgili gönlünden bir nüktesi bile fevt olmadı, hepsini de biliyorsun. 

* Güzel ve tatlı sözlü dudunun, yani senin şekerler çiğneyen kaleminin belagat gagasından abıhayat damlamakta.

* İskender'in istediği, fakat feleğin vermediği abıhayat yok mu? Senin canlara can katan kadehindeki şaraptan bir yudumdu o!

Padişahım, Hafız bu kocalıkta senin suçları bağışlayan ve insana canlar veren affını umarak gençliğe, gençlik işlerine koyuldu!


Ey kaba-yi padşahi rast ber-bala-yı tu 

Tac-ı şahi-ra furug ez-lu'lu-i lala-yı tu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder