G.415/1 ای پیك راستان خبر یار ما بگو / احوال گل به بلبل دستان سرا بگو
G.415/2 ما محرمان خلوت انسیم غم مخور / با یار آشنا سخن آشنا بگو
G.415/3 برهم چو میزد آن سر زلفین مشكبار / با ما سر چه داشت ز بهر خدا بگو
G.415/4 هر كس كه گفت خاك در دوست توتیاست / گو این سخن معاینه در چشم ما بگو
G.415/5 آن كس كه منع ما ز خرابات میكند / گو در حضور پیر من این ماجرا بگو
G.415/6 گر دیگرت بر آن در دولت گذر بود / بعد از ادای خدمت و عرض دعا بگو
G.415/7 هر چند ما بدیم تو ما را بدان مگیر / شاهانه ماجرای گناه گدا بگو
G.415/8 بر این فقیر نامه آن محتشم بخوان / با این گدا حكایت آن پادشا بگو
G.415/9 جانها ز دام زلف چو بر خاك میفشاند / بر آن غریب ما چه گذشت ای صبا بگو
G.415/10 جان پرور است قصۀ ارباب معرفت / رمزی برو بپرس حدیثی بیا بگو
G.415/11 حافظ گرت به مجلس او راه میدهند / می نوش و ترك زرق ز بهر خدا بگو
CDXIX
Ey doğrular habercisi, selvimizden haber ver; gülün ahvalini şakıyan bülbüle söyle!
Bu yoksula o varlık sahibinin hikâyesini oku; bu dilenciye o padişahın hikâyesini söyle!
Biz, Elest sesinin mahremleriyiz... aşina dosta aşina sözünü arz et!
* Sevgili, o ikiye ayrılmış, miskler saçan saçlarını dökünce söyle, bize neler etmek istedi?
Kim onun yolundaki toprak tutya değildir derse, ona de ki: Gel de bu sözü yüzümüze, gözümüze karşı söyle bakalım!
* Bizi meyhaneden men edene de ki: Gel de bu macerayı pirimin huzurunda söyle!
** Bülbül, dün gece gözümün önünde ağlayıp duruyordu. Ey seher yeli, bilmiyor musun ki... başından neler geçti acaba? Bir söyleyiver!
Bir kere daha o devlet kapısına yol bulur, uğrarsan; selamımızı, dualarımızı arz et ve de ki:
* Biz kötüysek de kötülüğümüze karşı mücazatta bulunma; yoksulun suçunu söylersen bile padişahçasına söyle!
** Aşk yolunda zenginle fakirin arasında bir fark yoktur; ey güzellik padişahı, yoksullarla da konuş!
* Zülfünün tuzağından canları silkip de azat edince, acaba o garip gönlümüzün başına neler geldi? Söyle ey seher yeli, söyle!
* Marifet erbabının hikâyesi canlara can katar. Var, bir remiz sor... gel, bir söz söyle!
** Testideyken işvelenip sofinin gönlünü kapan şarap, ey saki, söyle... ne zaman kadehte cilvelenecek!
Hafız, eğer onun meclisine varmak için sana müsaade ederlerse; Allah için olsun, şarap iç, riyayı bıraktım artık de!
Ey peyk-i rastan haber-i serv-i ma bigu
Ahval-i gul be-bulbul-i destan-sera bigu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder