Gazel 475 - گفتند خلايق که تويی يوسف ثانی

 G.475/1  گفتند خلایق كه تویی یوسف ثانی / چون نیك بدیدم به حقیقت به از آنی

G.475/2  شیرینتر از آنی به شكرخنده كه گویم / ای خسرو خوبان كه تو شیرین زمانی

G.475/3  تشبیه دهانت نتوان كرد به غنچه / هرگز نبود غنچه بدین تنگ دهانی

G.475/4  صد بار بگفتی كه دهم زان دهنت كام / چون سوسن آزاده چرا جمله زبانی

G.475/5  گویی بدهم كامت و جانت بستانم / ترسم ندهی كامم و جانم بستانی

G.475/6  چشم تو خدنگ از سپر جان گذراند / بیمار كه دیده‌ست بدین سخت كمانی

G.475/7  چون اشك بیندازیش از دیده مردم / آن را كه دمی از نظر خویش برانی


CDLXXVI

Halk sana, ikinci Yusuf'sun, dedi. Fakat ben iyice dikkat ettim, gördüm ki Yusuf'tan da güzelsin.

Ey güzeller husrevi, sana zamanın Şirin'i diyorlar ya... o tatlı gülümsemeyle, ne diyeyim? Ondan da şirinsin sen!

* Ağzını koncaya benzetmenin imkânı yok. Konca asla bu derecede dar, bu kadar küçük değildir.

Yüz kere o ağızdan, muradını veririm, dedin. Fakat niçin süsen gibi baştan başa dilden ibaretsin, niçin yalnız söz verir, fakat sözünü tutmazsın?

Muradını veririm, ama canını alırım, dersin... korkarım muradımı vermez, canımı alırsın!

Gözün attığı oku can siperinden bile geçirmekte... kim bu derecede kuvvetli yay çeken bir hasta görmüş ki?

Bir an gözden düşürdüğün kişiyi halkın gözünden de gözyaşı gibi akıtır, halkın gözünden de düşürürsün!

Hafız, yolunda kalem gibi başıyla yürür; sen neden lütfedip de bir kerecik olsun, onu mektup gibi okumazsın?*


Guftend halâyık ki tuyî Yûsuf-ı sânî 

Çün nîk bidîdem hakikat bih ez-ânî

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder