G.485/1 ساقیا سایه ابر است و بهار و لب جوی / من نگویم چه كن ار اهل دلی خود تو بگوی
G.485/2 بوی یك رنگی از این نقش نمیآید خیز / دلق آلوده صوفی به می ناب بشوی
G.485/3 سفله طبع است جهان بر كرمش تكیه مكن / ای جهان دیده ثبات قدم از سفله مجوی
G.485/4 دو نصیحت كنمت بشنو و صد گنج ببر / از در عیش درآ و به ره عیب مپوی
G.485/5 شكر آن را كه دگربار رسیدی به بهار / بیخ نیكی بنشان و ره تحقیق بجوی
G.485/6 روی جانان طلبی آینه را قابل ساز / ور نه هرگز گل و نسرین ندمد ز آهن و روی
G.485/7 گوش بگشای كه بلبل به فغان میگوید / خواجه تقصیر مفرما گل توفیق ببوی
G.485/8 گفتی از حافظ ما بوی ریا میآید / آفرین بر نفست باد كه خوش بردی بوی
CDLXXVIII
Ey saki, bulut gölgesi, bahar, ırmak kıyısı... artık ben ne yapmam gerek, söylemeyeyim de gönül ehliysen sen söyle!
Bu suretten birlik ve ihlas kokusu gelmiyor, sofinin bulaşık hırkasını halis şarapla yıka.
Dünya aşağılık tabiatlıdır, keremine dayanma... ey dünyayı görmüş, anlamış, tecrübeli kişi; aşağılık adamdan vefa ve sebat umma!
Kulağını aç. Bak, bülbül feryat ederek ne diyor: Hocam, tevfik gülünü kokla, ihmal etme!
Eğer sevgilinin yüzünü görmek istiyorsan, gönül aynasını cilala. Yoksa demirden, tunçtan asla ne gül biter, ne nesrin!
* Sana iki nasihat vereyim de dinle, yüz hazine elde et: Zevk ve işret kapısından gir, kimseyi ayıplama peşinden koşup durma!
* Bak, yine bahara eriştin, buna şükrane olarak iyilik fidanını dik, tevfik gülünü kokla!
Hafız'ımızdan riya kokusu geliyor, dedin... aferin nefesine, ne de güzel koku aldın!
Sakiya saye-i ebrest-u behar-u leb-i cuy
Men neguyem çi kun er ehl-i dili hod tu biguy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder